3 Mayıs 2009 Pazar

ŞAİR SULTANLAR


Osmanlı Padişahlarının şiirlerinden bir seçki yaptım ve bunu bir sunum haline getirdim… Bu sunuma burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Sunumda yalnızca Osmanlı Sultanlarının şiirlerine yer vermem, şüphesiz diğer Türk Devletlerinde Şair Hakan olmadığı anlamına gelmez..

Türk Şiirinin zirvelerinde yer alan pek çok Sultan/Hakan var…

Örneğin, Yavuz Sultan Selim şiirlerini Farsça yazarken, Tarih Kitaplarında bize düşman olarak öğretilen Büyük Safavi Hakanı ŞAH İSMAİL Hatayi Mahlasıyla çok güzel Türkçe şiirler yazıyordu. HATAYİ DİVANI Türkçenin en güzel şiir kitaplarından birisidir…

Babür imparatorluğunun kurucusu, Babürname'nin yazarı BABÜRŞAH, Çağatay Türkçesiyle nefis şiirlere imza atmıştır.

Timur'un torunu Hüseyin BAYKARA da çok iyi bir şairdir….

Osmanlı şairlerinin Şiirleri incelendiğinde; kuruluş ve yükseliş dönemi padişahlarının şiirlerinin gerek şiirsellik, gerek anlam ve gerekse ahenk olarak çok seçkin olmasına karşın, duraklama ve gerileme devri padişahların şiirlerinde aynı kaliteyi görememekteyiz…

Divan şiirinin zirvelerinin de (Baki, Fuzuli..) yükselme döneminde yaşaması da tesadüf olmasa gerek..

Bu da, ilerleme ile sanat arasında derin ilişki olduğunu göstermektedir…

Aynı şeyleri bilim için de söylemek mümkündür…

Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de çevresine baktığımızda; Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yahya Kemal Beyatlı, Kemalettin Kamu, Ruşen Eşref Ünaydın, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal, Falih Rıfkı Atay ve sonradan çevresinden ayrılsalar da, Mehmet Akif Ersoy, Halide Edip Adıvar gibi şair ve yazarları görüyoruz…Bunların çoğu da meclistedir…

Peki bugün mecliste şair var mı?

Ressam ?

Tiyatro Sanatçısı ?

Besteci ?

Bir sanat dergisine abone olan kaç milletvekili vardır?

Şiirden nemalananlar, bulundukları yeri okudukları şiirlere borçlu olanlar var…

Ama Onlar da şiire yeterince vakıf değiller..

Şairleri karıştırıyorlar…

Faruk Nafiz Çamlıbel'in şiirini Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın sanıyorlar…

Mehmet Akif'in Şiirini, Ziya Paşa'nın…

Sözler de karışıyor bazen; eser, semer oluyor….

Semer de eser…

Bazen de delikli para üzerine nutuklar atılıyor…

Türkçe'mize hitabet örnekleri kazandırılıyor…

Ne diyelim;

"Böyle başa böyle tarak" mı?

Yoksa, "Mehlika Sultan"a aşık olan neslin yerine, "vesikali yâr"e aşık olan bir kuşak gelince, "her şey normal" mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder