20 Mart 2009 Cuma

DOĞALGAZ KUYRUĞUNDA 73 DAKİKA


Cumartesi(*) günü Ankara’da, Kızılay Metro İstasyonunda, doğalgaz kartına kredi yükletmek için kuyruğa girme gafletinde bulundum. Tam 73 dakika süren bir işkence… Kendime zaman ayırabildiğim haftanın tek gününden “Cumartesi”mden çalınmış 73 dakika…

Oysa O 73 dakikada;
Günlük bir gazeteyi baştan sona bitirebilirdim.
Biraz daha zaman ayırıp bir film veya oyun izleyebilirdim..
40-45 sayfa kitap okuyabilirdim..
Temiz havada yürüyüş yapabilirdim…
Arkadaşlarımla sohbet edebilirdim..
Hatta aylak aylak vitrinleri seyredebilirdim…

Para ödemek için 73 dakika hangi ülkede kuyrukta beklenir? Veya kim bukadar süre kuyrukta bekler?

Ama Türkiye’de en çok olan şeydir zaman… Değil 73 dakika 73 saat bile beklesek bizim için kayıp sayılmaz ki.. Bu insanlar kuyrukta olmasalar, sanki; kitap-gazete okuyacaklardı, sinemaya-tiyatroya gideceklerdi…. Herhangi bir şey de üretmeyeceklerdi !!!

Vatandaş razı olduğuna göre, tahsilat noktalarının artırılması, internet üzerinden satış, telefonla davet üzerine ayağında satış gibi tedbirleri düşünmeye, uygulamaya ne gerek var?

Yokluğun, kıtlığın ve dolayısıyla kuyrukların hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu yıllarda bile bu kadar uzun süre kuyrukta beklememiştim… O zamanlar kuyruklar canlıydı… Homurtu vardı, öfke vardı, hatta umut vardı, neşe vardı…

Ya şimdi? Uzun süre kuyrukta beklemelerine rağmen dudaklarından en ufak bir tepki sözcüğü çıkmayan yüzlerce insan… Haksızlığa da tepki göstermiyorlar, kuyruğa aradan giren-girmeye çalışan uyanıklara da, benim söylenmelerime de… Gözleri derinlere dalmış, suratlarında her hangi bir duygu belirtisi olmayan insanlar…. Bazıları Nuri İYEM’in tablolarından çıkıp gelmiş gibi… Tedirgin, iri gözler… Büyük çoğunluk sessiz,düşünceli.. Sevgililsiyle birlikte kuyruğa giren genç tadını çıkarıyor kuyruğun… El ele göz göze… Ara sıra saçlara, kaşlara konan buseler…. Zaman zaman neşeli kıkırdamaları bozuyor kuyruktaki sessizliği….

Gözüm tahsilatı yapan gişelerdeki banka tabelasına takılıyor… ING Bank… Arslan Armalı Hollanda Bankası… Sömürgeci ülkeler (İngiltere, Hollanda) Arslan armasını ne kadar çok kullanıyorlar…Emperyalist Arslan Niye Afrikalarda Zebra, Karaca peşinde koşsun… Güdülmeye alışmış, tepkisiz, mağlubiyeti peşinen kabul etmiş, teslimiyetçi koyunlar varken… Kuyrukta beklettiği için zaten kızgınım Melih GÖKÇEK’e … ING Bank’ın tabelasını görünce söyleniyorum “Gökçek de gavur bankasından başka banka mı bulamamış anlaşacak” diye… Ama, burada eskiden OYAK BANK’ın bulunduğunu, Melih Gökçek’in bu tahsilat noktalarını OYAK BANK’a verdiğini, OYAK BANK hollandalı ING Grup’a satıldığı için bu tahsilat noktalarının ING BANK’a geçtiğini hatırlıyor; “Bu defa sana haksızlık etmişim Bay İ.Melih Gökçek” diye düşünüyorum… Oyak’ın Ereğli Demir Çelik’i ve Oyak Sigorta’yı da yabancılara devrettiği aklıma geliyor, söyleniyorum: “Bu memlekette herkes çürümeden nasibini alıyor” . Ve gayri ihtiyari Özdemir ASAF’ın mısraları dökülüyor dudaklarımdan: “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler”.

Saatime bakıyorum tam bir saattir kuyruktayım. “Ne işin var doğalgazla, sobalı bir eve taşınsan kömürü yıkarlar evinin önüne.” Diye söyleniyorum yüksek sesle… İnsanlar kızgınlığımı paylaşsın istiyorum. Biraz da, birisi çatsa da kapışsak diye düşünüyorum. Ama, ne “haklısın” diyen var, ne de “ayıp oluyor” diyen… Ben söylenmeye devam ediyorum: “Ankara’daki hava kirliliğindeki artışı da görmüyorlar”

Gişelere 4-5 metre kalınca, karşımda duran pankarttaki bozuk bir Türkçe ile kaleme alınmış yazı dikkatimi çekiyor: “ BOTAŞ TARAFINDAN 1 AĞUSTOS 2008 TARİHİNDE UYGULAMAYA KONULAN, DOĞALGAZ ZAMMININ , BUNDAN ÖNCE OLDUĞU GİBİ, ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE BAŞKENTGAZ' IN HİÇBİR İLİŞKİSİ VE YAPILAN ZAMDAN DOLAYI BİR KAZANCI YOKTUR.BAŞKENTGAZ” El insaf…Sanki Ankara Büyükşehir Belediyesi iktidardaki partiye mensup değil… Veya iktidarda bir koalisyon hükümeti var ve Enerji Bakanlığı başka bir partide… Demogojinin bu kadarına pes doğrusu… Bu zamlar, Doğal Gazı Tek enerji kaynağı haline getirenlerin, Hidroelektrik santrallarını, doğal enerji kaynaklarını (Rüzgar ve Güneş) ihmal edenlerin, yanlış yapılanan BOTAŞ'ın, Türk Cumhuriyetleri ile sağlam ilişkiler kuramıyanların, Enerji Bakanlığında yapılan yolsuzlukların kısacası kötü yönetimin eseridir. Ancak bu zamlarda; faizi silinmesine rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ’a olan 677bin YTL borcunu (677 Trilyon lira) ödememesinin de önemli payı olduğunu en azından bazı vatandaşlar bilmektedir… Bu arada, Pankartın fotoğrafını çekmeğe çalışırken güvenlik görevlileri geldi: “Yasak Beyim” . Neden yasak? Böyle yasak olur mu? Derken , bakıyorum karşıdakiler sertleşiyor, kuyruktakilerde yine en ufak tepki yok, “Tamam Kardeşim çekmiyorum” demek zorunda kalıyorum…

Sıra yaklaştı… Benden önce gaz alanlarlardan birisi 20 YTL’lik diğeri 35 YTL’lik gaz aldı… Nihayet sıra geliyor… 300 m3 Doğalgaz istiyorum bankodaki görevli memur 327 YTL istiyor, veriyorum… Oysa çıkmadan evdeki faturalardan not amıştım, 2007 yılının Kasım ayında da 300 m3 doğal gaz karşılığı 183 YTL ödemişim… Ne demek bu? Bir yılda doğal gaza yüzde 79 zam gelmiş… Ve 2008 yılında memura yapılan zam %7 …TUİK’in Ördek Eti, Dikenli Tel, Mp3 çalar, bornoz vb ürünü baz alarak hesapladığı 2008 yılı enflasyonu da %8,1 (?) ….

Ömrümden 73 dakika çalan işkencenin sona ermesinin verdiği mutlulukla Metro istasyonundan ayrılıyorum…

FAZLI KÖKSAL

*)08.12.2008 günü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder